Gecenin
karanlığı,
güvenlik
görevlisine takılıyor
boğazı
koklayan bir villada.
Siyahın
soğukluğu
gecekondunun sırtını sıvazlıyor
hasta
olunmadığı zamanlarda.
Güneş
gecekondulara doğar
doğudan
ve villadan önce.
Sisin
içinde yorgun bir ışık
mahmur
gözleriyle titreyerek parlıyor,
kuvvetli
eller işe gidiyor.
Aklında
karısının sıcaklığı,
çocuklarının
ve sıcak ekmeğin kokusu.
Gecenin
biriktirdiği soğuğu kusan sabahta
sıcak
yatağı unutarak,
piramit
inşaatına gidiyor.
Güneş,
boğazda
güvenlik görevlisine enseleniyor.
İZİN
VERİLEMEZ!
Uykusu
devam ediyor yumuşak ellerin,
cılız
ve sıcak parmakları puro kokuyor.
Güvenlik
görevlisine ise hep sabah.
İşçiler
yolları eskitiyor
incelmiş
tabanlar ile.
Neyse
Yapılır
yenisi vergileriyle.
Yoksa
nice olurdu
yere
yakın arabaların hali.
Düşünürsek,
ki
elzem değil şimdilerde,
İnsanları
yiyoruz.
Yeniler
ve doğacaklar
şurada
dursun bir süre.
Mezarlara
basmamaya itina eden
çıkmasın
sokaklara,
taze
bedenler gömülüdür.
Özellikle
yeni tapınaklarımıza
girmesin.
Çimentosu
kızıl ve
camdır
cephesi.
Yakmasın
kömür;
bir
parça insan etidir belki,
yanmış
bütün umutlarıyla
Güvenlik
görevlisi,
biraz
da bizi kurtar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder